"Ben" Merkezli Düşünce Yapıları: "Ben Yaptım", "Benim Sayemde", "Bensiz Olmaz"

0

Toplum, tarihsel olarak topluluklar halinde bir arada yaşamış ve varlıklarını sürdürmüştür. Ancak, son birkaç yüzyılda, özellikle kapitalizmin yükselişiyle birlikte, bireycilik ve ben merkezli düşünce yapıları daha yaygın hale gelmiştir. Bu düşünce yapıları, bireylerin kendi başarılarını ve çabalarını, toplumsal katkılardan bağımsız bir şekilde ön plana çıkarmaları sonucunda şekillenir. "Ben yaptım", "Bensiz olmaz", "Benim sayemde", "Bensiz bu olmaz" gibi ifadeler, sadece dilin bir parçası olmanın ötesine geçer; bireylerin toplumsal yapılarla, insan ilişkileriyle ve başarı anlayışlarıyla ilgili temel algılarını yansıtır.

Bu yazıda, ben merkezli düşünce yapılarının psikolojik, sosyolojik, kültürel, evrimsel ve toplumsal boyutlarını inceleyecek, bireysel psikolojiden toplumsal sonuçlarına kadar geniş bir perspektifte analiz yapacağız. Ben merkezli düşüncenin hem bireyler hem de toplumlar üzerinde yaratabileceği derin etkileri, bu düşünce tarzının olumsuzlukları ve bu olumsuzluklarla baş etme yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

1. Ben Merkezli Düşüncenin Psikolojik Temelleri

Bireyselcilik ve Ego

Ben merkezli düşünce yapıları, ego ve bireyselcilik gibi kavramlarla yakından ilişkilidir. Psikolojik açıdan bakıldığında, bireylerin sadece kendi başarılarını sahiplenmesi, egolarının şişmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Ancak bu süreç, daha derin bir psikolojik temele dayanır.

  • Ego ve Benlik Algısı:
    Ben merkezli düşüncenin temeli, kişinin kendi benliğine, değerine ve başarısına duyduğu aşırı bağlılıkla şekillenir. Freudian psikolojide ego, bireyin bilinçli düşüncelerini ve dış dünya ile etkileşim biçimlerini yönetir. Kişinin ego yapısı güçlendikçe, başkalarının katkılarını görmezden gelme eğiliminde olabilir.

  • Özsaygı ve Onay Arayışı:
    Birey, dışsal onay ve takdir arayışına girer. Bu, "Benim sayemde" gibi ifadelerin temelinde yatan, özsaygıyı arttırma ve dışsal ödüller elde etme dürtüsüdür. Özsaygı, genellikle bireyin kendini nasıl algıladığı ile bağlantılıdır; yüksek özsaygıya sahip bireyler, başarılarını çevrelerinden aldıkları onayla daha fazla ilişkilendirir.

  • Narsisizm:
    Narsistik özellikler, ben merkezli düşüncenin bir alt kümesini oluşturur. Narsist bireyler, kendilerini sürekli olarak diğerlerinden üstün görürler ve başarılarını sadece kendi çabalarına atfederler. Narsisizm, benlik saygısının aşırı derecede yüksek olduğu bir durumdur ve bu durum, bireyin başkalarını dışlamasına yol açabilir.

  • Gelişimsel Perspektif:
    Çocukluk dönemi, bireysel egonun oluştuğu ve ben merkezli düşünce yapılarının ilk işaretlerinin görüldüğü bir dönemdir. Piaget'nin gelişim teorisinde yer alan egosantrizm, çocukların dünyayı yalnızca kendi bakış açılarıyla değerlendirmelerini açıklar. Ancak çocukluk döneminde egosantrik düşünceler geriye gitse de, bazı bireyler bu bakış açısını erişkinlik dönemine taşır.

2. Ben Merkezli Düşüncenin Evrimsel Kökenleri

Ben merkezli düşüncenin yalnızca psikolojik değil, evrimsel bir temeli de vardır. İnsanlar, evrimsel süreçte hayatta kalabilmek için güçlü bir kendini koruma içgüdüsüne sahip olmuşlardır. Bu içgüdü, bireylerin kendi çıkarlarını koruma, başarılarını sahiplenme ve çevrelerinden gelen tehditlere karşı kendilerini savunma isteğiyle ilişkilidir.

  • Hayatta Kalma ve Kendi Çabalarının Önemi:
    İnsanın evrimsel geçmişinde, bireysel hayatta kalma mücadelesi önemli bir yer tutar. İlk insanlar, avcılık ve toplayıcılık gibi faaliyetlerde bulunurken, kendi bireysel becerilerini ön plana çıkararak hayatta kalmaya çalışmışlardır. Bu tür evrimsel adaptasyonlar, bireysel başarıların, toplumdaki rollerden daha fazla ön plana çıkmasına yol açmıştır.

  • Grup İçindeki Rol ve Toplumsal Bağlar:
    Her ne kadar bireysel hayatta kalma ön planda olsa da, insanın toplumsal yapısı da evrimsel olarak şekillenmiştir. İnsanlar, gruplar halinde yaşamak ve birlikte çalışmak için doğal bir eğilim gösterirler. Ancak bu işbirlikçi yapıda bile, bireysel katkıların sahiplenilmesi, toplumun yapısını etkilemiş olabilir.

  • Toplum ve Aile Bağlantıları:
    Evrimsel süreçte, bireysel başarı ve toplum içindeki yer, kişinin sosyal statüsünü ve hayatta kalma şansını artırmıştır. Bu yüzden birey, başarılarını ve katkılarını kendisine atfederek, toplumsal hayatta güçlü bir pozisyon edinmeye çalışabilir.

3. Toplumsal ve Kültürel Etkiler

Ben merkezli düşüncenin toplumsal ve kültürel düzeyde pek çok yansıması vardır. Bu düşünce tarzı, bireylerin toplumsal ilişkilerde nasıl davrandığını, başarıyı nasıl tanımladığını ve toplumdaki diğer bireylerle nasıl etkileşim kurduğunu şekillendirir.

Kapitalizm ve Rekabetçilik

Modern kapitalist toplum, bireysel başarının ve rekabetin ön planda tutulduğu bir yapı sunar. Bu yapı, bireyselci bir kültürün gelişmesine zemin hazırlar.

  • Başarı Tanımlamaları:
    Kapitalist toplumda başarı, genellikle bireysel çaba, yaratıcılık ve özgür irade gibi kavramlarla ilişkilendirilir. Birey, sadece kendi becerileri ve çabaları sayesinde başarılı olabileceği inancına sahiptir. Bu anlayış, "Benim sayemde" gibi ifadelerin toplumsal norm haline gelmesine yol açar.

  • Rekabetçi Kültür:
    Rekabetçi iş dünyasında, herkesin en iyiye ulaşma çabası, ben merkezli düşüncenin pekişmesine neden olur. Bu rekabet, ekip çalışmasının ve işbirliğinin önüne geçer. Bireyler yalnızca kendi çıkarlarını gözetirler.

Sosyal Medya ve Bireyselcilik

Günümüzde sosyal medya, bireylerin başarılarını yalnızca kendi çabalarına atfederek tanıttıkları bir platform haline gelmiştir.

  • Başarı Paylaşımı:
    Instagram, Facebook, Twitter gibi platformlar, bireylerin başarılarını paylaşmalarını ve dijital başarılarını sergilemelerini sağlar. Burada "Benim sayemde" ya da "Bensiz olmaz" gibi ifadeler, bireysel başarıları abartmaya yönlendiren bir kültür oluşturur.

  • Sosyal Onay ve Takdir Arayışı:
    Sosyal medya kullanıcıları, başarılarını paylaştıkça beğeni, yorum ve paylaşım gibi geri bildirimler alır. Bu sosyal onay, kişinin benlik algısını pekiştirir ve ben merkezli düşüncenin güçlenmesine yol açar.

Toplumsal İlişkiler ve Empati Eksikliği

Ben merkezli düşünceler, empatiyi zayıflatabilir. Başkalarının katkılarını görmek ve takdir etmek yerine, bireyler kendi başarılarına odaklanabilir.

  • Kolektif Çaba ve İşbirliği:
    Birey, başkalarından bağımsız olarak başarıyı sahiplenmeye çalıştığında, işbirliğine dayalı çabaların değeri küçülür. Bu da toplumsal ilişkilerin zayıflamasına yol açabilir.

4. Ben Merkezli Düşüncenin Olumsuz Sonuçları

Bireysel ve Toplumsal Yıkım

  • İzolasyon ve Yalnızlık:
    Birey sürekli olarak yalnızca kendi başarısını öne çıkardığında, zamanla çevresiyle bağlarını koparabilir. Başkalarının katkılarını görmezden gelmek, ilişkilerin zedelenmesine yol açar. Bu da yalnızlık ve izolasyon hissiyatını arttırır.

  • Toplumsal Duyarsızlık:
    Bireysel başarılara fazla odaklanmak, toplumsal sorunlara duyarsızlaşmayı doğurabilir. Bir kişi sürekli "Benim sayemde" diyorsa, başkalarının toplum için yaptığı katkıları göz ardı edebilir. Bu, toplumun yardımlaşma ve işbirliği anlayışını zayıflatabilir.

5. Ben Merkezli Düşünceden Kurtulmanın Yolları

Ben merkezli düşünceden kurtulmak, bireysel farkındalık ve toplumsal ilişkiler açısından önemli adımlar gerektirir.

Empati Geliştirmek

Empati, başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlamaya yönelik bir beceridir. Empatik bir birey, sadece kendi ihtiyaçlarını değil, toplumun da ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur.

Toplumsal Bağları Güçlendirmek

Bir başarıyı kolektif çaba olarak görmek ve "Bizim sayemizde" yaklaşımını benimsemek, toplumsal bağları güçlendirir.

Alçakgönüllülük ve Başkalarına Saygı

Başkalarının katkılarını takdir etmek, alçakgönüllülük ve kendini başkalarına övmek, ben merkezli düşünceden uzaklaşmak için kritik adımlardır.

Sonuç

Ben merkezli düşünce yapıları, bireysel egonun aşırı şişmesi ve başkalarının katkılarını küçümseme üzerine inşa edilmiştir. Ancak bu düşünce tarzı, hem bireylerin kişisel ilişkilerini hem de toplumsal yapıyı olumsuz etkileyebilir. Ben merkezli düşünceden kurtulmak, daha sağlıklı, empatik ve işbirlikçi bir toplum oluşturmanın temelidir.

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)